zamanın akışına karşı duran bir tebessüme saklanan acı..

zamanın akışına karşı duran bir tebessüme saklanan acı..

Ya Hadirun! Boğuluyor denizinde rüzgarlarım. Gözyaşlarım karışırken yitirdiğimiz zamanın izine, silinir elbet sonsuzluğun kuytusunda. Bir çırpıda kaybolan anların, anıların ardında kalan boşluğa benzer.. Bu bilinmezliğin ardında hangi yanıtın saklı olduğuna dahi dokunamıyorken.. Belki de kaybolmuşluğun içinde bile umutlu olmanın gücünü taşımışız şimdiye dek.. Hadirun! Buğulu bir ateş haresinde kamaşan serapların dansını gördün mü hiç? Zamanın akışına karşı duran bir tebessümüne saklanan acı ile buz kesen rüzgarı.. Belki de biraz aykırı olmak gerekti, birazcık cesur. Bir zamanlar hayatın ritmini belirleyen bir şeyler fısıldardı içimizde. Boğuluyor gibi hissettirirken dahi özlem duyardık bir şeylerin sıcaklığına. Nefesimin ses verdiği senfoni şimdilerde neyle dolup taştığı bilinmez karanlık ruhun iniltisi mi? Gidenlerin ardından kalırız yalnızca, ölümün sonunda da yaşayanlar var! Belki bir elbisenin yakasına iliştirilmiş, belki de bir ceketin cebinde saklı olan bir cevaptır bu. Gerçekten bir bütünün ahenksiz ve kaidesiz parçaları mıyız yoksa? Hayatın içinde kaybolan anılar gibi.. Belki de hepimiz çarpık bir tablonun ardında saklıyız.. Belki de hepimiz, bir çift gözün içinde hapsolan anlamın yankısıyız...